
Fas, pek çok açıdan olağanüstü kültürü ve insanları ile çok ilginç bir ülke. Öncelikle geçiş yolları üzerinde; bir yandan Afrika’daki İslam ülkelerinin en köklülerinden birisi, bir yandan da Cebelitarık Boğazı ile bağlandığı Avrupa’dan yalnızca 14 km uzaklıktadır.

Fas, doğudan ve batıdan gelen pek çok yolun kavşak noktası olduğu için jeopolitik öneme sahiptir. Tabii bu aynı zamanda pek çok kültürün, halkların, tarihlerin kesişme noktası olduğu anlamına da gelir. Bu tarz coğrafyalar çok fazla farklılık barındırdıkları için bir arada yaşamaya daha açık, farklı din ve etnik kimliklere karşı daha hoşgörülü toplumlar olmuşlardır. Buraların kültürü adeta farklılıkları birbirine karıştırmadan uyum içerisinde bir arada tutar.

Özellikle Fas modası, dünyada gelenekten aldığı özle zarafeti, kadınsılığı ve özgünlüğü bir arada bulundurması ile bilinir. Kaftan adı verilen, uzun ve dar olmayan elbiseler geleneksel giyim tarzını yansıtmaktadır.Bazen beline özel bir kemer takılarak giyilir, bazense başlı başına üste alınan bir giyim türüdür. Kaftanları kaftan yapan, şeklinden ziyade zengin işlemeli kumaşları, üzerlerindeki dikkatle işlenmiş süsler ve renklerinden tutun, modeline, kemerine kadar taşıdığı anlamdır. Faslılar için anlamı çok farklıdır. Bayramlarda düğünlerde, eğlence gecelerinde, aile toplantılarında giyilmektedir. Bu sebeple adeta resmî bir üniformaya dönüşmüştür.

Fas sokaklarının en göz alıcı renklerini ise yerel halk tarafından kullanılan “cilbab” ya da “cillabe” denilen geleneksel elbiseler oluşturuyor. Elbiselerinin üzerine bir üst elbise ya da iç giysileri ile birlikte tek olarak giyilebilen ve pamuklu kumaşlardan üretilen bu geleneksel kıyafetin her rengi mevcuttur.